İşçileri temsil eden sendikayla işveren arasında ekonomik ve sosyal haklarla çalışma ilişkilerini düzenleme hakkıdır. Toplu sözleşme hakkı ile sendikalaşma hakkı iç içedir. Toplu sözleşme olmadan sendikal haklardan bahsetmek mümkün değildir. İşçilerin sendikalaşmasının en önemli hedefleri arasında toplu sözleşme imzalayarak işyerinde çalışma ilişkilerini kendi lehine değiştirmek gelmektedir.
Toplu sözleşme yapma ehliyeti ve yetkisi, yani hangi sendikanın/kurumun nasıl toplu sözleşme yapacağı kanunlarca belirtilmiştir. Ülkemizde bu hakkın yeterince kullanımı çifte baraj ve uzun prosedürler nedeniyle sağlanamamaktadır. Sendikalar öncelikle işkolu barajını ardından da işyeri barajını aşmaları halinde işverenle toplu görüşmeye başlayabilmekte ve toplu sözleşme imzalama hakkına sahip olabilmektedir.
Anayasanın 53. Maddesine göre,
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.”
ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) 98 No’lu Örgütlenme ve Toplu Sözleşme Hakkı
MADDE 2:
Çalışanlar ve işverenler, herhangi bir ayırım yapılmaksızın önceden izin almadan istedikleri kuruluşları kurmak ve yalnız bu kuruluşların tüzüklerine uymak koşuluyla bunlara üye olmak hakkına sahiptirler.