1993 yılında Sivas’ta düzenlenen halk ozanı Pir Sultan Abdal’ı anma etkinlikleri, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, demokrasi ve özgürlük düşmanlarınca bir katliama dönüştürülmüştü.
Sivas Valiliğinin özel daveti ile bu etkinliğe katılan sanatçılar kaldıkları Madımak Oteli’nde saldırıya uğramış, saldırganlar oteli dışarıdan ateşe vermişlerdi. Hezeyan içindeki saldırganlardan ikisi de yaktıkları ateşin kurbanı oldular.
Yanan binadan çıkmak isteyenler de linç edilmek istendi. Sonuçta içeride kalan genç yaşlı, kadın erkek 33 konuk ve 2 otel görevlisi yanarak veya dumandan boğularak can verdi.
Güvenlik güçlerinin gözleri önünde yaşanan bu katliamın arkasındaki karanlık tam 25 yıldır aydınlatılamadı.
Olayın kilit konumunda bulundukları belirtilen 8 sanık bugüne kadar yakalanamadı. Olay sonrası gözaltına alınan 190 kişinin yargılanmasına 1993 yılında başlandı. 2000 yılında tamamlanan yargılama sonucunda 33 kişi hakkında idam cezası verildi. Bu cezalar idam cezasının kaldırılması nedeniyle 2002 yılında müebbet hapse çevrildi. Yakalanamayan 5 sanık hakkındaki dosya ise zamanaşımına uğradı.
Sözün özü, ön planda görülenler eskilerin deyimiyle “maşalar” cezalandırıldı ama maşayı tutan asıl eller hiçbir zaman yargılanmadı.
Katliamın 25. yılı nedeniyle DİSK Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu’nun yaptığı basın açıklaması:
Bundan tam 25 yıl önce, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yaşanan katliamın acısı hala yüreklerimizde.
Halkoyunu ekibinin üyesi 12 yaşındaki Koray Kaya’dan 66 yaşındaki edebiyatçı Asım Bezirci’ye, Pir Sultan Şenlikleri için Sivas’ta buluşan 33 insan ve 2 otel çalışanı Madımak Oteli’nin ateşe verilmesiyle katledildi.
Ve Sivas’ın ateşi 25 yıldır hiç sönmedi.
Sivas’ın ateşi sönmedi çünkü olayın gerçek yönlendiricileri yargı karşısına çıkarılmadı.
Sivas’ın ateşi sönmedi çünkü Madımak’ın yakılmasına göz göre göre müdahale etmeyenler, ettirmeyenler yargı karşısına çıkarılmadı.
Sivas’ın ateşi sönmedi çünkü faillerinin bir bölümü de “zaman aşımı” ile ceza almaktan kurtarıldı.
Sivas’ın ateşi sönmedi çünkü insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı mümkün değil iken, bu yargı kararı ülkeyi yönetenler tarafından “hayırlı olsun” denilerek karşılandı.
Sivas’ın ateşi sönmedi çünkü laikliğin ve demokrasinin üzerine yükselmiş bir cumhuriyeti bu topraklarda var etme borcumuz sürüyor.
Ölen canlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor, emeğin, barışın, laikliğin ve demokrasinin hüküm sürdüğü bir ülke için mücadele kararlılığımızı ifade ediyoruz.
This post is also available in: Türkçe