IndustiALL Küresel ve Avrupa Ortak Türkiye Toplantısı
IndustiALL Küresel ve Avrupa Ortak Türkiye Toplantısı Türk Metal Sendikası ev sahipliğinde 3 konfederasyondan sendikaların yönetici düzeyinde katılımıyla 13 Şubat Perşembe günü Taksim Divan Otel’de yapıldı.
Toplantı’ya üyesi olduğumuz yabancı sendikalar adına IndustiALL Küresel Sendikası Genel Sekreteri Atle Hoie, IndustriALL Avrupa Sendikası Genel Sekreteri Judith Kirton-Darling ve IndustriALL Küresel Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan katıldı.
Toplantıya sendikamız adına Genel Sekreter Celal Aslan ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Haluk Deniz Medet katıldı.
Moderatörlük görevini üstlenen Özkan, açılış konuşmasında katılımcılara teşekkür ederek Türkiye’de yaşanan üzücü olaylara değindi. 6 Şubat depreminin yıldönümü ve Kartaltepe’deki otel yangınına dikkat çeken Özkan, taziye ve geçmiş olsun dileklerini iletti, benzer acıların bir daha yaşanmamasını temenni etti. Türkiye’de birçok işyerinde toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin başlayacağını hatırlatarak, Küresel ve Avrupa Sendikalarının Türkiye’deki üyelerinin yanında olduğunu vurguladı. Ayrıca, ilerleyen dönemde bir Ortadoğu toplantısının planlandığını belirtti. Ardından sözü, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Uysal Altundağ’a devretti.
Altundağ, konuşmasına DİSK’in yıldönümünü kutlayarak başladı ve farklı konfederasyonlardan sendikaların bir araya gelmesini değerli bulduğunu belirtti. Sendikalar arasında fikir alışverişinin önemine dikkat çekti. Asgari ücret konusuna değinerek, Türkiye’de asgari ücretin artık farklı bir anlam taşıdığını ve sendikaların bu durumla mücadele etmek için örgütlenmeyi artırmaktan başka bir yolu olmadığını vurguladı.
Söz alan tüm sendika başkanları Türkiye’deki yasanın işverenin lehine olduğunu, işverenin çalışma bakanlığından gelen çoğunluk belgesine itiraz etme hakkının suistimal edildiğini ve sendikalaşmayı imkansız hale getirdiğini belirtti.
Sendikamız Genel Sekreteri Celal Aslan, konuşmasında örgütlenmenin zorluğuna dikkat çekerken, örgütlendikten sonraki sürecin de hiç kolay olmadığını, küresel ve avrupa sendikalarımız ile ortak çalışmanın örgütlenme sonrasında da devam etmesi gerektiği konusuna değindi.
DİSK Birleşik Metal Genel Başkanı Özkan Atar, Avrupa’da da hakların baskılandığını, ücretlerin gerilediğini, Türkiye ile Avrupa’nın sorunlarının ortak olduğunu söyleyerek beraberlik mesajı verdi. Demokrasinin önemini vurgulayan Atar, sendikaların demokrasiye sahip çıkma sorumluluğu olduğunu söyledi.
Kemal Özkan yeniden söz alarak Türkiye’nin kötüye gidişatının yurtdışından da net bir şekilde gözlemlendiğini ifade etti. Sendikal baskının küresel bir mesele haline geldiğini belirtti ve bu nedenle ortak hareket edilmesi gerektiğini savundu. Sendika yetki davalarının hızlandırılması için Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Türkiye hükümetine doğrudan talepte bulunduğunu ve bunun önemli bir gelişme olduğunu ekledi. Ardından sözü IndustriALL Küresel Sendikası Genel Sekreteri Atle Hoie’ye devretti.
Atle Hoie, bir kez daha birlikte olmanın önemini hatırlattı. Türkiye’nin jeopolitik önemine dikkat çeken Hoie, 3 kıtada bağının olduğuna ve birçok sektörün tedarik zincirindeki önemine vurgu yaptı. Sendikaların politik kuruluşlar olmasalar da tüm yaptıklarının politik bir sonucu olduğunu belirtti. Dünya’da otoriter rejimlere kayış olduğunu söyleyen Hoie, Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesinin oluşturduğu risklerden bahsetti. Trump’ın bizi bölmesine izin vermememiz gerektiğini, verirsek kaybedeceğimizi söyledi. Kanada ve Meksika örneklerini veren Hoie, Trump’ın baskılarına iki ülkenin sendikalarının ortak değil ayrı tepki verme kararlarının zayıf düşmelerinde önemli rolünün olduğunu söyledi. Birbirimize karşı savaşırsak yeni regülasyonların bizim alehimize olacağını hatırlattı. Kemal Özkan’ın IMF ve Dünya Bankası ile yüz yüze görüşeceği bilgisini veren Hoie, bu kurumların borç verme koşullarının sendikal haklar bağlamında korunması gerektiğini ve bu taleplerini doğrudan ileteceklerini söyledi.
IndustriALL Avrupa Sendikası Genel Sekreteri Judith Kirton-Darling, Türkiye’nin yalnızca bir araya gelme isteğinin değil, bunu gerçekleştirme kapasitesinin ve gücünün de önemli olduğunu belirtti. Avrupa ile Türkiye’nin tedarik zincirlerinin iç içe geçtiğini ve bunun ortak bir kader yarattığını söyledi. Avrupa’daki ekonomik krizden bahsederek, özellikle otomotiv sektörünün zor durumda olduğunu ve bunun sosyal huzursuzluğu artırdığını dile getirdi. Bu huzursuzluğun Avrupa siyasetinde aşırı sağın yükselmesine katkı sağladığını, çünkü aşırı sağın sunduğu basit çözümlerin cazip göründüğünü ifade etti. Avrupa’da iç talep eksikliğinin ekonomiyi olumsuz etkilediğini, reel maaşların 2019 seviyesinin altında kaldığını ve maaş baskısının devam ettiğini aktardı. Yatırımcıların üzerindeki baskının fiyat artışlarına sebep olduğunu da ekledi.
Kemal Özkan, genel sekreterlerin dile getirdiği endişeleri değerlendirdiği konuşmasında demokrasinin temel unsurlarına vurgu yaptı. Anayasal düzen, yargı bağımsızlığı, medya ve ifade özgürlüğünün demokrasiyi ayakta tutan unsurlar olduğunu ifade etti. Türkiye’de son iki yılda izlenen ekonomik politikaların imalat sektörüne ciddi zarar verdiğini ve özellikle tekstil sektörünün büyük kayıplar yaşadığını belirtti. İhracata bağlı sektörlerin giderek zayıfladığını ve mevcut politikalar devam ederse sanayinin ayakta kalamayacağını dile getirdi. Sendikaların daha da güçlenmesi gerektiğini ve bu noktada konfederasyonlar arasında fikir birliğinin oluştuğunu söyledi. Önümüzdeki dönemde, çok uluslu şirketlere karşı nasıl bir tutum sergilenmesi gerektiğinin tartışılacağını, mevcut ücret düzenlemelerinin yetersiz olduğunu ve enflasyon hesaplamalarıyla bu sorunun çözülemeyeceğini belirtti.
Toplantı beraberlik mesajları verilmesinin ardından aile fotoğrafı çekilmesi ile sona erdi.
This post is also available in: Türkçe