-
İlk dönem kadın işçilerin grevleri
-
Bursa ve Bilecek kadın ipek işçilerinin grevleri

Kadın işçileri merkezine alan sosyal tarih çalışmaları Türkiye’de henüz emekleme aşamasındadır. Bu alana ilişkin özgün çalışmalar yapılmadığı için özellikle sanayi alanında çalışan kadın işçilerin durumu, mücadelesi konusunda bilgiler yeterli düzeyde değildir.
Kimi zaman yapılan farklı amaçlı çalışmalar içinde kadın sanayi işçilerine ilişkin kimi bulgulara rastlanmaktadır. Kadın sanayi işçilerinin ilk dönemlerde gıda, tütün, dokuma, iplik gibi alanda çalışma hayatına katıldıkları tarihçilerin birleştikleri bir konudur.
Osmanlı İmparatorluğu’nda sanayileşme ile birlikte kadın sanayi işçilerinin de izlerini görülmeye başlanmıştır. Aynı zamanda çeşitli nedenlerle yaptıkları mücadelelere ilişkin de kimi kayıtlar bulunmaktadır.
Oya Sencer; makine kırıcılığı türü olarak ilk kadın işçi eyleminin, 1839 yılında Slevne’de Dobrijokeslov’un fabrikasında yaşandığını yazmıştır.
Protesto yürüyüşü türü olarak, ise Şehmus Güzel, 1876 yılında Feshane’de çalışan elli kadar kadın işçinin ücretlerinin ödenmesi için Bab-ı Aliye, yani Başbakanlığa kadar yaptıkları yürüyüşe değinir.
Gülhan Balsoy ise Cibali Tütün fabrikasında, ücretlerin ödenmesi için 1904’te greve başlayan işçilerin bir kısmının kadın işçiler olduğunu belirtir.
Yalnızca kadın işçilerin örgütlediği ve katıldığı grev örneğini ise Bilecik’te görmekteyiz. Halim Demiryürek, Osmanlı Arşiv Belgeleri üzerinden yaptığı bir incelemede kadın ipek işçilerinin mücadelesine ilişkin kimi ipuçları elde edilmiştir.
Günümüz ve gündemimiz açısından bu belgelere yansıyan konu, Bilecik’te kurulu ipek fabrikalarında çalışan kadın ipek işçilerinin 1910 yılında yaptıkları grevdir.
1855 yılında oluşturulan Ertuğrul Sancağı’nın merkezi olan Bilecik, ipek işletmeleri açısından da Bursa ile birlikte devletten destek alan ve gelişen bir sanayi alanı olmuştur. Bununla birlikte bu alanda çalışan sanayi işçisi kadınların da sayısında artış meydana gelmiştir.
1910 yılına gelindiğinde, Bilecik’teki ipekçilik sektöründe çalışanların sayısı, 1.500 haneye ulaşmıştır. Ancak işçilerin çalışma koşulları, ücretler ve vergilere ilişkin ciddi şikayetleri bulunmaktadır. Dönemin adıyla “temettü vergisi” nedeniyle işçiler İçişleri Bakanlığı’na şikayet mektupları yazarlar. Ancak çözüm bulunmayınca Ağustos 1910’da önce farklı işyerlerindeki erkek işçiler, 17 gün sonra da yine farklı işyerlerinde kadın işçiler greve giderler. Üstelik bu grevler, 1909 yılında yürürlüğe giren ünlü “Tatil-i Eşgal Kanunu”na, yani grevi yasaklayan kanuna rağmen gerçekleştirilir. Bir anlamda yalnızca kadın işçilerin yer aldığı bilinen ilk örnek, Bilecek kadın ipek işçilerin 1910, Ağustos’unda yaptığı grevdir.
Yapılan devlet incelemeleri, işverenlerle sürdürülen görüşmeler bir sonuç doğurmamıştır. Devlet vergiden vazgeçmemiş, işverenler ücretleri yükseltmemiş, çalışma koşullarını iyileştirmemiştir. Kimi işyerlerinde ücretlerin ödenmemesi sorunu başlamıştır. Bu nedenle yasağa rağmen kadın işiler zaman zaman grev yoluna başvurarak çözüm aramaya çalışmıştır.
This post is also available in: Türkçe