2019 Asgari Ücreti ile ilgili olarak DİSK Yönetim Kurulu adına DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu tarafından yapılan açıklama
Aralık ayında yapılacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yönelik olarak DİSK tarafından bir dizi etkinlik ve çalışma gerçekleştirilmektedir.
Bu çerçevede DİSK Araştırma Enstitüsü tarafından bir rapor hazırlanarak, 3 Aralık 2018 tarihinde yapılan bir basın toplantısıyla kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.
Basın toplantısında DİSK Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu DİSK Yönetim Kurulu’nun asgari ücretin belirlenmesine ilişkin görüş ve önerilerini ifade etmiştir.
Çerkezoğlu.on milyona yakın işçinin ya asgari ücretin altında ya da asgari ücrete çok yakın bir ücretle çalıştığını hatırlatarak, asgari ücretteki artışın bu işçilerin ücretinin yanı sıra işsizlik ödeneğinden, emekli aylıklarına kadar pek çok ödemenin etkileneceğini belirtmiştir.
2019 asgari ücretinin işçilerin kriz karşısında korunması için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, kriz koşullarında ücretleri baskılamaya dönük yaklaşımların, “fedakârlık” ve “aynı gemideyiz” söylemlerin giderek artığına dikkat çekmiştir.
Genel Başkan Çerkezoğlu’nun basın açıklamasında belirttiği diğer konular başlıklar halinde şu şekildedir:
- Uluslararası normlara göre işçinin sadece kendisinin değil ailesinin de (hane halkının) asgari ücret tespitinde hesaba katılması gerekir. Ülkemizdeki Asgari Ücret Tespit Yönetmeliği’nde yer alan tanımda ise işçinin ailesi asgari ücretin dışında bırakılmıştır.
- Ülkemizdeki asgari ücret tespiti sadece uluslararası normlara değil, Asgari Ücret Tespit Yönetmeliğine de aykırıdır. TÜİK tarafından geçen yıl 2018 Asgari Ücreti için Komisyon’a sunulan ve Kasım 2017’deki değerleri içeren rakam 1894 TL idi. Ancak 2018 için belirlenen asgari ücret TÜİK’in belirlediği tek bir işçinin asgari yaşam maliyetinin dahi altında kalmıştır. Sadece son sene değil, yıllardır asgari ücret, Asgari Ücret Yönetmeliğine aykırı biçimde düşük belirlenmektedir.
- Asgari ücretin seviyesi diğer ülkelere nazaran Türkiye işçi sınıfının çok daha geniş bir kesimini doğrudan etkilemektedir. Zira AB ülkelerinde asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 7-10 civarında iken bu oran Türkiye’de yüzde 40-50 arasındadır.
- OECD verilerine göre asgari ücretin satın alma gücü açısından Türkiye, OECD ülkeleri içinde 18. sırada yer almaktadır.
- Türkiye’de cumhurbaşkanın maaşı asgari ücretin 25,4 katıdır. Türkiye bu oran ile OECD içinde asgari ücrete göre en yüksek cumhurbaşkanı/başbakan maaşının olduğu 4. ülkedir.
- Asgari ücretin tespitinde hükümet ve işveren ittifakı belirleyici olmaktadır. 2000-2017 arasında 18 kez yapılan asgari ücret görüşmelerinin sadece üçünde taraflar arasında uzlaşma sağlanmıştır. İşçi tarafı 13 kez saptanan asgari ücrete itiraz etmiş ve bu yıllara ilişkin asgari ücret düzeyi hükümet ve işveren kesiminin oylarıyla belirlenmiştir.
- Asgari ücret son yıllarda enflasyon karşısında da erimektedir. Asgari ücrette son iki yıla baktığımızda reel kayıp (alım gücü kaybı) yüzde 12’in üzerinde gerçekleşmiştir. Gıda harcamaları açısından kayıp daha da büyüktür.
- Asgari ücret döviz karşısında da ciddi bir erimeyle yüz yüzedir. 2008 yılı başında aylık 414 ABD doları olan asgari ücret 2018 Aralık ayı itibariyle 302 dolara gerilemiştir.
- Son 20 yılda reel asgari ücret, kişi başına reel milli gelire göre yüzde 20 oranında gerilemiştir, yani işçiler aleyhine eşitsizlik büyümüştür.
- Kadınların daha yoğun çalıştığı sektörlerde, kadınlar erkeklerden daha az kazanmaktadır. Asgari ücret altı ücret alan kadınların oranı erkeklerden fazladır.
- Son yıllarda işverenlere sağlanan çeşitli teşvikler sonucunda net asgari ücret ile asgari ücretin işverene maliyeti arasındaki fark da azalmaktadır. Asgari ücretin bir bölümü işverenler yerine kamu kaynaklarından finanse edilmektedir.
- Net asgari ücretin tutarı konusunda uzun zamandır kamuoyu yanıltılmaktadır. Net asgari ücret işveren tarafından işçiye ödenen miktardır. AGİ ise devlet tarafından sağlanan bir destektir. 2018 itibariyle AGİ hariç asgari ücret 1603 TL değil aslında 1451 TL’dir.
Tüm bu tespitlerden hareketle 2019 Asgari Ücretine dair taleplerimizi şöyle sıralayabiliriz:
- Kriz koşullarında asgari ücretin geçim koşullarına uygun artması hem işçiler hem ülke için yararlıdır. Asgari ücret geçim ücret olmalıdır.
- Asgari ücret hesabında uluslararası standartlara uyulmalı ve işçinin ailesi de dikkate alınmalıdır.
- Asgari ücret tespitine ilişkin 131 Sayılı ILO Sözleşmesi onaylanmalı, Avrupa Sosyal Şartı’na asgari ücretle ilgili konan çekince kaldırılmalıdır.
- Asgari ücretin tespitinde bütün işçi konfederasyonlarına katılım hakkı sağlanmalı, Asgari Ücret ulusal ölçekli bir toplu pazarlıkla belirlenmeli ve uyuşmazlık durumunda toplu eylem hakkını da içermelidir.
- İşçi ve memurlar için tek asgari ücret saptanmalıdır.
- Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalıdır.
- Asgari ücret yıllık olarak hesaplanmalı, tümüyle vergi dışı bırakılmalıdır.
ASGARİ ÜCRETİN ENFLASYON KARŞISINDA KORUNMASI İÇİN,
ASGARİ ÜCRETİN MİLLİ GELİR ARTIŞINDAN YARARLANMASI İÇİN,
ASGARİ ÜCRETİN GEÇİM ÜCRETİ OLABİLMESİ İÇİN,
ASGARİ ÜCRETTE YAŞANAN KAYIPLARIN GİDERİLMESİ İÇİN,
İŞÇİLERİN KRİZE KARŞI KORUNMASI İÇİN,
ASGARİ ÜCRET NET 2800 TL OLMALIDIR!
DİSK-AR’ın Asgari Ücret Raporuna erişim için tıklayınız.
This post is also available in: Türkçe