TEKSTİL, HAZIR GİYİM VE DERİ İŞKOLUNDA KRİZE KARŞI
KAPSAMLI BİR ÇÖZÜM PLANI ZORUNLUDUR!
Üyesi olduğumuz Industriall Global Union (Küresel Sanayi Sendikası) ve Industriall European Trade Union (Avrupa Sanayi Sendika) tarafından yapılan çağrı üzerine işkolumuzdaki sendikalı işçilerin yüzde 98’ini temsil eden üç yetkili sendikası Teksif (Türk-İş), Öz İplik-İş (Hak-İş) ve Tekstil (DİSK) bir araya gelmiştir.
Toplantıda yapılan değerlendirmede; işkolumuzu oluşturan tekstil, hazır giyim ve deri sektörlerinin tamamında belirgin biçimde ihracatın, üretimin ve dolayısıyla istihdamın azaldığına işaret edilmiştir.
Artık işkolumuzdaki tüm tarafların açık biçimde ifade etmek zorunda kaldığı üzere giderek derinleşen bir kriz tüm ağırlığıyla bizleri zorlamaktadır.
Bunda en büyük etken enflasyonun diğer ülkelere oranla çok yüksek seviyelere çıkmış olmasıdır. Artan mal ve hizmet fiyatlarına karşın, yeterli düzeyde artmayan ücretler, işçilerin hayat pahalılığı karşısında ezilmesine yol açmaktadır.
Son bir yılda uygulamaya başlanan enflasyonu önleme politikası ise sorunları daha da ağırlaştırmaktadır. Bir taraftan ücret artışlarının baskılanması, diğer taraftan artan vergiler en başta işçileri, emeklileri mağdur etmektedir. Yükselen faizler ise yine hem işçileri hem de finansmana erişim yönünden işverenleri olumsuz bir şekilde etkilemektedir.
Gelir vergisi sistemi bilinçli bir tercihle işçilerden daha çok vergi alınmasını sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Bu nedenle işçiler bir taraftan her gün artan fiyatlar diğer taraftan her ay artan vergi kesintileriyle fakirleşmektedir.
İşkolumuzdaki nitelikli işgücünün, düşük ücretler ve çalışma koşullarının zorluğu nedeniyle işkolundan uzaklaşması ise uzun vadede işkolumuz için büyük bir kayıp oluşturmaktadır. Diğer yandan, artan maliyetleri gerekçe gösteren kimi özellikle hazır giyim işverenlerinin iucuz işgücü peşinde ülke dışına çıkması ise yine hükümet düzeyinde bir soruna işaret etmektedir.
İşkolumuzdaki kriz, doğal olarak örgütlü olduğumuz işyerlerinde toplu iş sözleşmelerinin de önüne büyük bir engel olarak dikilmiştir. Benzeri bir durumun diğer işkollarında yaşanması vahametin düzeyine göstermektedir. İşçilerin örgütlenme ve toplu sözleşme hakkı daha artan şekilde baskı altına alınmaktadır.
Karşı karşıya kaldığımız bu tablo, işyeri ya da grup olarak sürdürülen toplu iş sözleşmeleri ile kalıcı ve tüm tarafların beklentilerine yanıt verebilecek bir çözüm üretilmesini de engellemektedir.
Yaşanan krizin bütünlüklü bir ekonomi politikasıyla çözümünün gerekliliği gerek işçiler gerekse işverenler tarafından görülmektedir. Burada işçi ve işveren temsilcileri arasında yeterli sosyal diyalog mekanizmasının eksikliği, bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye’nin mevcut tekstil ve hazır giyim üretim modeli ile uzun vadeli olarak gelişmekte olan ekonomiler içinde rekabet gücünü koruyabilmesinin zor olacağı uzun zamandır bilinmektedir. Atılacak her adım, yeni ve daha güçlü bir tekstil, hazır giyim ve deri işkolu yapısı oluşturmaya dönük olmalıdır.
İçinde bulunduğumuz bu olumsuz koşullarda başta üyelerimiz olmak üzere, tüm işkolu işçilerinin yararı açısından kısa ve orta vadeli bir çözüm yolu bulunması için üç sendika olarak aşağıdaki talepler belirlenmiştir;
- İşkolunun tüm sektörlerini, özellikle ihracat yapan kesimleri kapsayacak hızlı ve etkili bir politika tüm tarafların katılımıyla oluşturulmalıdır. Bunun için öncelikle sosyal taraflar; sosyal diyalogun da bir gereği olarak işçi ve işveren temsilcileri bir araya gelmeli ve ortaklaştırılan çözüm önerileriyle Hükümetle görüşmeye başlanmalıdır.
- İşkolumuzdaki üretim yapısı, Avrupa Birliği mevzuatına uygun hale getirilmeli, uyumluluk için gerekli destekler sağlanmalıdır.
- Başta istihdamı koruyan, üretimi ve ihracatı güçlendiren nitelikteki desteklerin suistimal edilmesine karşı en sert tedbirler alınmalıdır.
- Hemen tüm sanayide olduğu gibi işkolumuzdaki en önemli sorun olan hammadde ve ara malı maliyet artışlarını durduracak, etkisini azaltacak yol ve yöntemler bulunmalıdır.
- İşçileri yoksullaştıran, işletmeler arası haksız rekabet yaratan kayıt dışı istihdam önlenmeli, sendikaların bu alandaki şikayetleri öncelikli olarak işlem görmelidir.
- İhracat için üretim amacıyla yapılan ithalata yönelik Dahilde İşleme Rejimi’nin (DİR) amaçlarına uygun şekilde kullanılması için gerekli önlemler alınmalıdır.
- İşçilerin gelirlerini azaltan, işverenlerin ise maliyetini yükselten vergi dilimleri mutlaka yeniden ve olması gerektiği biçimde düzenlenmelidir.
- Artan işten çıkarmalar nedeniyle işçilerin ağır mali kayıplara uğramasına neden olan “arabuluculuk” uygulaması gözden geçirilmeli, işçilerin hak ettiklerinden daha aşağıda bir miktar üzerinde varılan “uzlaşma”lar yok sayılmalıdır.
- Türkiye’de tekstil işçilerinin ücret, sosyal hak ve çalışma koşulları iyileştirilmeli, iş güvencesi sağlanmalıdır. İşçilerin adil bir gelir düzeyine, güvenli ve güvenceli çalışma koşullarına kavuşması için toplu iş sözleşmesi sistemi pekiştirilmelidir.
- Sendikaların örgütlenme ve toplu pazarlık hakları güçlendirilmeli, işverenlerin sendikal baskıları engellenmelidir.
- Yatırımlar yerelde kalmalı; hazırlanacak sanayi politikalarıyla üretimin Türkiye’de kalması teşvik edilmeli, ucuz iş gücüne dayalı dışa kayma engellenmelidir.
- İstihdam kaybı yaşayan işçilere yönelik sosyal yardımlar, yeniden istihdam programları ve mesleki eğitim fırsatları artırılmalıdır.
Teksif Öz İplik-İş Tekstil
Nazmi IRGAT Rafi AY Kazım DOĞAN
Genel Başkan Genel Başkan Genel Başkan
This post is also available in: Türkçe