İŞSİZLİKTE VAHİM TABLO SÜRÜYOR!
KAYITDIŞI ve GÜVENCESİZ İSTİHDAM ARTIŞI KAYGI VERİCİ BOYUTTA
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) 15 Ocak 2018 günü Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in açıkladığı Ekim 2017 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından açıklanan Ekim 2017 dönemi sigortalı istatistiklerini değerlendirdi.
DİSK-AR’ın işsizlik ve istihdama ilişkin değerlendirmeleri aşağıda yer almaktadır.
- TÜİK verilerine göre dar tanımlı ve mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 10,3 olarak gerçekleşti. Mevsimsel etkilerden arındırılmış işsiz sayısı ise 3 milyon 274 bin olarak gerçekleşti.
- Geniş tanımlı işsiz sayısı 5,8 milyon, geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 17,1 olarak gerçekleşti.
- Genç işsizlik oranı yüzde 19,3 olarak gerçekleşti.
- Kadın işsizliği yüzde 14, genç kadın işsizliği ise 25,7 olarak açıklandı.
- Ne istihdam ne de eğitimde olan gençlerin oranı (NEET) yüzde 24,1
- TÜİK Ekim 2017 dönemi istihdam artışını 1 milyon 378 bin olarak açıkladı.
- TÜİK’e göre 2017 döneminde sigortalı-kayıtlı istihdam artışı 895 bin.
- Ekim 2017 dönemindeki istihdam artışının 483 bini kayıt dışı olarak gerçekleşti.
- SGK ise Ekim 2017 için sigortalı istihdam artışını 1 milyon 946 bin olarak açıkladı.
- Zorunlu sigortalı sayısı 681 bin artarken stajyer, kursiyer, bursiyer ve çırak sayısı 1 milyon 165 bin arttı.
İstihdam verilerinde TÜİK ile SGK arasındaki büyük fark Ekim 2017’de de devam etti.
TÜİK’e göre sigortalı istihdam 895 bin kişi artarken, SGK tarafından açıklanan Ekim 2017 dönemi sigortalı verilerine göre toplam sigortalı sayısı 1 milyon 956 bin arttı. TÜİK’e göre istihdam artışının 483 bini kayıt dışı olarak gerçekleşti. TÜİK’in kayıtlı istihdam artış verisi ile SGK’nın sigortalı sayısı arasındaki fark 1 milyon 61 bin olarak gerçekleşti.
SGK verilerine göre toplam sigortalı artışının 1 milyon 846 bini 4-A kapsamındaki sigortalı (işçi) artışından kaynaklandı. Ancak ilginç olan 4-A kapsamındaki zorunlu sigortalı sayısı 681 bin artarken, kursiyer, stajyer, bursiyer ve çırak sayısında 1 milyon 165 bin artış yaşanması.
TÜİK ve SGK verileri arasındaki bu derece büyük fark olması istihdam ve işsizlik verileri hakkındaki soru işaretlerini artırmaktadır. Öte yandan stajyer, kursiyer ve bursiyer artışının zorunlu sigortalı artışının iki katı olması yaşanan istihdam artışının sağlıklı olmadığını da gösteriyor. İstihdam artışının önemli bir bölümün kayıt dışı ve eğreti (güvencesiz) istihdam ile sağlanması dikkat çekmektedir.
TÜK verilerine göre 1 milyon 378 bin kişilik toplam istihdam artışının 229 bini tarımda, 115 bini inşaatta, 218 bini idari ve destek hizmetlerinde ve 148 bini de imalat sanayinde gerçekleşti.
Tablo: TÜİK ve SGK İstihdam Verileri Arasındaki Fark (Ekim 2016-Ekim 2017 Artışı) (Bin)
Değerlendirme ve öneriler
Ekim 2017 TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları ile SGK’nın sigortalı istatistikleri işsizlikte vahim tablonun sürdüğünü ve sağlanan istihdam artışının önemli bir bölümünün kayıt dışı ve eğreti olduğunu gösteriyor.
İşsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için önerilerimiz:
- İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
- “Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
- Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
- İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
- Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
- Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
- Kiralık işçilik yasası (6715) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmelidir.
- Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir.
- İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir.
- Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
Raporun tümüne erişmek için tıklayınız.
This post is also available in: Türkçe