DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu’nun 7 Ocak’ta Kozlu’daki maden kazası nedeniyle yayınladığı açık mektup:
İŞ CİNAYETİNDE YAŞAMINI YİTİREN 8 MADEN İŞÇİSİ
ARKADAŞIMIZIN ACISINI PAYLAŞIYORUZ
DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu’nun 7 Ocak’ta Kozlu’daki maden kazası nedeniyle yayınladığı açık mektup:
Genel Maden İş Sendikası Yönetim Kurulu’na ve Maden İşçilerine,
DİSK Tekstil İşçileri Sendikası olarak 7 Ocak, Pazartesi günü Kozlu Kömür Ocağı’nda yaşanan iş cinayetinde yaşamını yitiren 8 madenci arkadaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz, maden işçilerinin acısını paylaşıyoruz.
Yaşamını yitiren arkadaşlarımız taşeron sisteminin, kuraldışı çalışmanın ve aşırı sömürü hırsının kurbanları olmuşlardır. Bu yalnızca maden işçilerinin değil tüm Türkiye işçi sınıfının ortak bir sorunudur ve ancak ortak bir karşı çıkışla iş cinayetlerine son vermemiz mümkün olabilir.
Maden, tersane, inşaat, tekstil gibi çok çeşitli sektörlerde işçiler düşük ücretle, uzun saatler gerekli iş sağlığı ve güvenliği ilkelerine uyulmadan çalışmaya mecbur bırakılmaktadır. Aşırı kar hırsı ve kuraldışı çalışmaların yaygınlaşması işçilerin en temel hakkı olan yaşam hakkını dahi tehdit etmektedir. Bu sorunu daha da derinleştiren taşeron sistemi ile işçilerin hiçbir temel hakkı tanınmamakta, taşeron firmalar büyük bir keyfilikle hareket etmektedir. Kozlu Kömür Ocağı’nda bu acı olayların geçmişte yaşanmasına ve yakın zamanda yapılan incelemelerde iş kazası olmamasının tesadüfle açıklandığı bir raporun varlığına karşın bu acı olayın göz göre göre yaşanması meseleyi kader veya kaza olarak açıklamayı da anlamsızlaştırmaktır. Yaşanan apaçık bir cinayettir ve sorumluları derhal hesap vermelidir.
Ülkemizde her ay onlarca işçi kardeşimizi çok basit önlemler alınmadığı için kaybetmekteyiz. Bu kuraldışı, yasadışı uygulamalar alenen hayat bulurken Bakanlık ve ilgili devlet kurumları görevleri olan denetimleri yeterince yapmamakta, göz yummakta ve suça ortak olmaktadırlar. Her gün yaşanan iş cinayetleri yetmiyormuş gibi, Meclis gündemine Hükümet ve Bakanlık yetkilileri tarafından yeni taşeron yasası sunulmaktadır. Tamamen bu sisteme son vermek yerine taşeron sistemi birkaç ufak düzenleme ile yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Bahsi geçen ufak düzenlemelerin denetlenip uygulanacağı konusu bugünkü yaşananlar sebebiyle ikna edici değildir. Esas işte taşeronun çalışmasının yasalaşmasıyla beraber tüm işçilerin taşeron firmalarının kar hırsına maruz kalacağı açıktır. Türkiye işçi sınıfı sektör, sendika, konfederasyon ayrımı yapmadan taşeron sisteminin kaldırılması ve herkes için kadrolu, güvenceli, insana yakışır bir iş için mücadelemizi ortaklaştırmamız daha başka işçi arkadaşlarımızı kaybetmememiz için zorunludur.
Bu vesileyle bir sefer daha Kozlu Kömür Ocaklarında kaybettiğimiz işçi arkadaşlarımızı anıyoruz; yakınlarına ve tüm maden işçilerine sabır diliyoruz.
This post is also available in: Türkçe