Türkiye’nin Kuzey Doğusu ve Doğusunda yoğun yağışların yol açtığı seller ve Ege-Akdeniz kıyı şeridinin kaplayan geniş orman yangınları aynı anda yaşanıyor.
Sorun yalnızca Türkiye’nin değil. Hemen hemen dünyanın her bölgesinde benzeri felaketler birbirini izleyerek veya aynı zamanda meydana geliyor.
Yukarıda NASA’nın dünyadaki yangınları izleyen Kaynak Yönetim Sistemi için Yangın Bilgilendirme servisi tarafından oluşturulan bir harita yer alıyor. Kırmızı noktalar yangın bölgelerini gösteriyor. Haritanın oluşturulma tarihi 29 Temmuz 2021, aşırı sıcak dalgasının neden olduğu yangınların ne kadar yaygın olduğu görülebiliyor. Diğer kıtalarda da yoğun yangınlar izleniyor.
Tüm bunların temelinde iki önemli faktör var birincisi iklim değişimi ikincisi ise gerekli önlemler konusunda yetersizlik.
İklim değişiminin de önlemlerin yetersizliğinin de gerisinde aynı irade var; daha fazla kâr hırsıyla doğayı tahrip eden ve alınması gereken önlemleri gereksiz maliyet olarak gören kapitalist sistem.
Dünya neredeyse geri döndürülemez bir iklim krizine ve yıkımına giderken hükümetler ya seyirci kalıyor ya da gerekli adımları atmaktan kaçınıyor. Türkiye ve benzeri ülkelerde ise bu yanlış işleyiş, kendi içsel sorunlarıyla beraber çok daha büyük boyutlara ulaşıyor.
Orman yangınları ile iklim değişimi, büyük sıcak dalgalarının arasında gözle görülür bir bağ bulunmasına rağmen konu siyasette bilinçli bir şekilde yanlış bir tartışmaya çekiliyor.
Bugün acil olarak yapılması gereken yangınlara hızla ve etkili müdahale edilmesi, etkilenenlere yardım sağlanmasıdır.
Ardından atılacak adım özellikle yangın bölgelerinin iyileştirilmesi, bunun nasıl yapılacağı ise alanların mevcut doğal yapısıyla ilgili. Kimi yerde yeniden ağaç dikimi kimi yerde doğanın kendini yenilemesi için olanak yaratılması olabiliyor.
Her ne kadar Anayasa’da orman alanlarının korunması zorunlu tutulmuşsa da yaşadığımız pratik ve hükümetin bu yöndeki davranış biçimleri bir başka sorun başlığı olarak duruyor.
Ormanlar yaşadığımız dünyanın ve insanlığın vazgeçilemez değerleri, yaşam kaynaklarımızın en önemli parçalarından biri. Bu nedenle ormanları korumak, yanmış olanları ise yeniden ormanlaştırmak hepimize düşen bir insanlık görevi.
Birileri kazancına kazanç eklesin diye feda edilebilecek bir şey değil. Hepimize ait ve öyle kalması gereken ortak mirasımız.
Ormanlarımızı yangınlardan ve ondan daha da tehlikeli olan talancılardan korumalıyız.
Gerek selden gerekse yangınlardan etkilenen yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımıza rahmetler diliyoruz. Umarız ki tüm yaralılarımız hızla iyileşir, kayıplarını telafi edebilir.
This post is also available in: Türkçe