Aralık 2019’da ilk belirtileri görülen ve Mart 2020’den itibaren küresel boyutlu bir salgın hastalık olarak tanımlanan Covid-19 dünya genelinde bir çok olumsuzluğa neden oldu.
Bu olumsuzlukların en başında binlerce insanın yaşamını yitirmesi, hayatta kalan hastaların bir bölümünde kalıcı olup olmadığı belli olmayan hasarların oluşması, kapanma uygulamaları nedeniyle oluşan istihdam ve gelir kayıpları, küresel salgınla mücadele adı altında kimi yönetimlerin otoriter yöntemleri meşrulaştırma girişimleri sayılabilir.
Salgının yarattığı sağlık ve diğer sorunlarla mücadele hemen her ülkede farklı biçimlerde gelişti. Kimi ülkelerde toplum sağlığının korunması, yaşanan ekonomik sorunlar karşısında vatandaşlara doğrudan destek verilmesi gibi çeşitli yöntem uygulandı. Kimi ülkelerde ise insanlar adeta covid-19un hemen tüm etkilerine karşı savunmasız bırakıldı.
Konfederasyonumuzun Araştırma Merkezi DİSK-AR, covid-19 küresel salgını nedeniyle ülkelerin vatandaşlarına ayırdığı kaynakları ve dağılımını inceledi. Çıkan ilk sonuç ülkeler arası gelir eşitsizliğinin vatandaşlara ayrılan kaynaklara da yansımış olması.
Zengin ülkeler sağlık dahil milli gelirlerinin ortalama yüzde 12,7‘si tutarından nakdi destek verirken yoksul ülkeler yüzde 1,6‘sı düzeyinde nakit desteği sağlamış. Türkiye milli gelirinin yüzde 1,1‘i düzeyinde nakit destek sağlayarak yoksul ülkeler ortalamasının bile altında kalmış.
Sağlık dışı nakit harcama ve gelir desteği yönünden ülkeler incelendiğinde de benzeri bir durum ortaya çıkmış. Türkiye bu alanda oldukça gerilerde, sağlık dışı alandaki nakit harcama ve gelir desteği milli gelirin yüzde 0,8‘i düzeyinde.
Covid-19 ile mücadele için yapılan nakit harcamaların toplam ekonomik destek programı içindeki oranı bakımından Türkiye yüzde 11 ile dünya genelinde en geriden gelen ülkeler sıralamasına girmiş.
DİSK-AR raporunun infografik görünümü için tıklayınız
This post is also available in: Türkçe