Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in 15 Ekim 2018 günü açıkladığı Temmuz 2018 dönemi İşgücü İstatistikleri ile İŞKUR tarafından açıklanan Eylül 2018 dönemi verilerini ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından açıklanan Temmuz 2018 dönemi sigortalı istatistiklerini değerlendirdi. DİSK-AR’ın işsizlik ve istihdama ilişkin değerlendirmeleri aşağıda yer almaktadır.
Krizin etkileri Temmuz 2018 dönemi TÜİK işgücü istatistiklerine henüz tam olarak yansımasa da İŞKUR ve SGK verileri işsizlikte krizin etkisiyle büyük patlama yaşandığını gösteriyor.
TÜİK’e göre Haziran 2018 döneminde yüzde 10,2 olan dar tanımlı standart işsizlik 0,6 puan artarak yüzde 10,8 olarak gerçekleşti. Dar tanımlı işsiz sayısı bir önceki aya göre 216 bin kişi artarak 3 milyon 531 bine ulaştı.
İŞKUR verileri işsizlikte büyük patlama yaşandığını gösteriyor. Eylül 2017 döneminde 2 milyon 575 bin olan kayıtlı işsiz sayısı Eylül 2018’de 558 bin artarak 3 milyon 133 bine ulaştı. Ağustos 2018’de 2 milyon 752 olan kayıtlı işsiz sayısı bir ayda 381 bin artmış oldu.
SGK verilerine göre Temmuz 2018’de bir önceki aya göre aktif sigortalı sayısı 270 bin azaldı.
TÜİK verilerine dayanarak hesapladığımız geniş tanımlı işsiz sayısı 6,3 milyonu aştı. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 18,2 olarak hesaplandı.
Kadın işsizliği yüzde 14,3, genç kadın işsizlik oranı ise yüzde 25,6 olarak gerçekleşti.
1 milyon 30 bin üniversite mezunu işsiz durumda.Her yüz gençten 28’i ne eğitimde ne istihdamda (NEET).
İŞKUR ve SGK VERİLERİ İŞSİZLİKTE CİDDİ YÜKSELİŞİN HABERCİSİ
İŞKUR verileri TÜİK’e göre daha güncel ve öncü gösterge niteliğinde. İŞKUR Eylül 2018 verilerini açıkladı. İŞKUR verileri işsizlikteki depremin öncü göstergesi niteliğinde
İŞKUR Eylül 2018 verileri işsizlikteki yükselişin habercisi olarak görülebilir. İŞKUR’a göre son bir yılda kayıtlı işsiz sayısı 558 bin arttı. Bu devasa bir artış niteliğinde. Kayıtlı işsizler içinde kadınlar son bir yılda 371 bin artarak erkeklerin önüne geçti. Böylece kayıtlı kadın işsiz sayısının erkeklerden 184 bin fazla olduğu görülmektedir.
Tablo 1: İŞKUR Kayıtlı İşsiz Sayıları (Eylül 2017-2018) (Bin)
Öte yandan İŞKUR’a yapılan işsizlik sigortası başvuruları giderek artıyor. Ağustos 2018’de 106 bin olan işsizlik sigortası başvuru sayısı Eylül 2018 tarihinde 140 bine ulaştı.
İŞKUR verileri işsizlikte artış eğiliminin önümüzdeki aylarda süreceğine işaret ediyor. Ekonomik krizin de etkisiyle önümüzdeki aylarda işsizlikte tırmanma kaçınılmaz görünüyor.
İşsizlikteki artış eğilimi Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri tarafından da teyit edilmektedir.
SGK Temmuz 2018 vrilerine göre Haziran 2018’de 16 milyon 495 bin olan aktif sigortalı sayısı (4-a kapsamında) 16 milyon 226 bine geriledi. Böylece sigortalı işçi sayısında 269 bin azalma gerçekleşmiş oldu.
İşsizliğe Karşı Öneriler
TÜİK, İŞKUR ve SGK verileri ekonomide derinleşen krizin istihdam üzerindeki olumsuz etkisini giderek daha net biçimde ortaya koymaktadır. TÜİK verileri Temmuz 2018 ayına ait olduğu için henüz krizin etkisini yeterince göstermese de İŞKUR ve SGK verileri işsizlikteki patlamanın öncü göstergeleri niteliğindedir. İşsizliğin tekrar şiddetli bir tırmanışa geçtiği görülmektedir. İşsizliğin yaratacağı toplumsal tahribatı önlemek için güçlü sosyal politikalara ihtiyaç vardır.
İşsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için önerilerimiz:
Çalışanların sorumlu olmadıkları krizin sonuçlarından korunması için toplu işten çıkarmaların yasaklanmasını ve yargı iznine bırakılmasını istiyoruz.
İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
“Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir.
İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmeli ve yararlanma koşulları özellikle kriz dönemlerinde kolaylaştırılmalıdır.
Ücret Garanti Fonu kapsamı genişletilmesi işçilerin 6 aylık her türlü işçilik alacağı garanti kapsamına alınmalıdır.
Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım emeği devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
İŞSİZLİĞE KARŞI GÜÇLÜ SOSYAL POLİTİKALARA İHTİYAÇ VAR
Rapora ulaşmak için tıklayınız
Ekim 2018 İşsizlik ve İstihdam Raporu: Kriz işsiz bırakıyor!
This post is also available in: Türkçe