İzmir Torbalı’daki Yatsan fabrikasındaki işçilerinin sendikal mücadelesine işverenin müdahalesi devam etmektedir. Yatsan işvereni işçilerin anayasal hakkı olan ve kendi özgür iradeleri ile vermeleri gereken karara müdahale etmekte ve işçiler üzerinde baskı kurmaktadır. Ne yazık ki bazı sendikalar da işverenin bu yaklaşımına alet olmaktadır.
Yatsan’da DİSK Tekstil’in, Teksif’in ve Öz İplik İş’in üyelik çalışmaları yapması nedeniyle sendikamızın önerisi üzerine 18 Ocak tarihinde işyerinde referandum yapılmasına karar verilmiş ve üç sendikanın temsilcileri ile işveren karara saygı göstereceğini ilan etmişti. İşte Protokol:
Ancak referandumdan bir gün önce işçilerin tercihinin sendikamız olduğu anlaşılınca işveren referandumu iptal etmiş ve işçileri işten atmakla tehdit etmişti. Buna karşın tüm tehditlere ve engellemelere karşın sendikamızın çağrısı ile toplanan 150’den fazla işçi DİSK bayrakları ile fabrikanın önüne gelmiş ve iradesini açıkça ortaya koymuştur. Yalnızca İzmir’de üç konfederasyonun yetkilileri önünde değil, İzmir merkeze kadar 40 km.lik yoldaki konvoyu ile coşkusunu ve kararlılığını tüm İzmir halkı ile paylaşmıştı. Cumartesi günü Teksif ise küçük bir grup işçiyi alana getirebilmiş, Öz İplik İş ise işçilerin tepkisi üzerine alandan ayrılmak zorunda kalmıştı.
Uzun süre işverenin izni ve desteği ile işyerinin içinde sendikasına üyelik yapan Öz İplik İş Cumartesiden sonra fabrikadan ayrılmıştır. Ancak bu kez işveren çalışanların iradesine saygı göstermek yerine işçilerin iç işlerine karışmayı sürdürmüş ve bu kez işçileri zorla Teksif’e üye kaydetmeye başlamıştır. Fabrika içinde ustabaşları ve yönetim işçileri Teksif’e üye yapmaya başlamış ve iş saatleri içinde işçiler minibüslerle postaneye taşınarak e-devlet şifreleri alınmaya ve Teksif’e üye yapılmaya başlanmıştır. DİSK üyesi işçiler üzerinde de istifa baskısı yoğunlaşmıştır ancak üyelerimiz direnmeye, sendikalarını sahiplenmeye ve yeni üyeliklerle büyümeye devam etmektedir.
21 Ocak Salı günü Genel Başkanımız Rıdvan Budak ve Genel Sekreter Yardımcımız Ergün İşeri fabrikayı ziyaret etmiş, işçilerle buluşup işverenle görüşmüştür. Yatsan çalışanları tüm baskılara karşın 16 Ocak Perşembe günkü ziyarette olduğu gibi Genel Başkanımızı coşkuyla karşılamıştır. Ancak işveren açıkça Teksif ile çalışmak istediğini belirtmiş, referanduma engel olacağını vurgulamış, işçilerin sendikal haklarına saygı göstermediğini belli etmiştir.
Yatsan’da sendikal mücadele açısından asıl kaygı verici yaklaşım ise Teksif’in imza attığı protokolü yok sayarak referandumu reddetmesidir. Genel başkanımızla görüşen Teksif temsilcileri ve Türk İş İzmir 3. Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç referandumu istemediklerini Genel Başkanımız Rıdvan Budak’a belirtmişlerdir.
Teksif bir hafta öncesine kadar Öz İplik İş’i ne ile suçluyorsa bugün aynısını yapmaktadır. Sözün namus olduğunu unutmakta, Teksif Genel Başkanının uluslararası ve ulusal toplantılarda sıkça savunduğu referandumu yok saymakta ve yine Teksif’in merkezi düzeyde eleştirdiği Öz İplik İş ile aynı yaklaşımı sergilemektedir.
Açıktır ki Yatsan işvereni fabrikayı sendikasızlaştırmayı hedeflemektedir. İşverenin hiçbir sendika ile çalışmaya niyeti olmadığı açıktır. Yüzlerce işçinin açıkça, korkusuzca, net şekilde iradesini belli ettiği ve baskılara rağmen direndiği, mücadele ettiği bir ortamda işverenin desteği ile yetki alınsa dahi burada sözleşmeli, işçilerin lehine bir çalışma ortamını oluşturmak mümkün olamayacaktır. İşçilerin zorla üye yapıldığı, istemediği bir sendikanın işçileri temsil edemeyeceği ve işçiler nezdinde meşruiyetinin kalmayacağı açıktır.
Yatsan işçisi her şeyin farkındadır. İşverenin kendi tercihine müdahale etmesini kendisine hakaret olarak kabul etmektedir. Onurlu, namuslu, dirayetli duruşunu korumaktadır. Üyeliğini korumakta, yeni üyeliklerle DİSK’i büyütmektedir. İşverenin firmada yetki karmaşası ve sendikal rekabet adı altında sendikasızlaştırma çabalarının farkındadır. DİSK Tekstil üyelik çalışmasını artık daha güçlü bir kadroyla, olanaklarını geliştirerek, DİSK Ege Bölge Örgütlüğünün aktif desteği ile faaliyetlerini sürdürecektir. İşveren nezdinde uluslararası kampanya düzenlemeyi gündeme almıştır.
Teksif sendikasına çağrımız sözünün, imzasının arkasında durmasıdır. Her platformda savunduğu referandumu kabul etmesidir. İşverenin kurnaz oyunlarına alet olmamasıdır. İşçinin iradesine saygı duymasıdır. Mevcut yaklaşımını sürdürmesinin ne sendikal harekete ne de işçilere yararı olacaktır, yalnızca işveren faydalanacaktır.
Yatsan işvereni, çalışanlarının anayasal hakkına saygı duy, sendikal tercihlere karışmaya son ver!
Teksif, imzaladığın sözünü tut, referandumu kabul et!
This post is also available in: Türkçe