ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN ÖNLENMESİ VAZGEÇİLMEZ BİR HEDEF OLMALIDIR
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 2002 yılından itibaren 12 Haziran “Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü” ilan edilmiştir.
ILO normlarına göre 18 yaşın altındaki herkes çocuk kabul edilmektedir. Herkes için sosyal adaletin sağlanması yolunda çocuk işçiliğinin önlenmesi önemli bir adım olarak görülmektedir.
ILO tarafından bugün yapılan açıklamada dünya genelinde her 10 çocuktan 1’inin işçi olarak çalıştırıldığı belirtilmektedir.
2000 yılından bu yana çocuk işçiliğinde azalma görülse de özellikle son yıllardaki çatışmalar, ekonomik krizler, küresel salgın nedeniyle daha fazla ailenin yoksulluğa sürüklediği ve milyonlarca çocuğun daha çocuk işçiliğine zorlandığı ILO tarafından dile getirilmektedir.
ILO’nun 12 Haziran nedeniyle yaptığı çağrıda çocuk emeğinin tüm biçimlerine karşı tüm çocukların korunması için ILO’nun 138 sayılı “Asgari Yaş” ve 182 sayılı “En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem” sözleşmelerinin küresel düzeyde bütün ülkeler tarafından kabul edilmesini istemektedir.
Türkiye her iki sözleşmeyi de onaylayan ülkeler arasında yer almaktadır. Buna karşın çocuk işçiliği uzun yıllardan beri önemli bir sorun başlığı olarak durmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun “İstatistiklerle Çocuk, 2022” haber bülteninde 15-17 yaş grubundaki çocukların %18,7’si işçilik yapmaktadır. Bu oran erkek çocuklarda %27’ye yükselmektedir.
Elbette bu veri, 15 yaş altı çocukların durumu hakkında bizlere bilgi vermekten uzaktır. Yaşanan gerçekler, daha küçük yaşlardaki çocukların da çalışmak zorunda bırakıldığını göstermektedir.
Burada temel hedef hiçbir çocuğun çalışmak zorunda bırakılmaması olmalıdır.
This post is also available in: Türkçe