1 Mayıs 2021 yine bir kez daha özgürlüğün olmadığı koşullarının gölgesinde kaldı. Tam kapanma ilan edilerek işçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’a yasaklamalar, kısıtlamalar getirildi.
DİSK bu nedenle 1 Mayıs öncesindeki bir hafta içinde ve ülke genelinde çeşitli etkinliklerle 1 Mayıs 2021 taleplerini dile getirdi. 29 Nisan’da başta Taksim Kazancı Yokuşu başı olmak üzere ülkenin birçok kentinde geçmiş yılların 1 Mayıs etkinliklerinde yaşamını yitiren işçiler için anma törenleri yapıldı.
Konulan yasaklama ve kısıtlamalar çerçevesinde 1 Mayıs’ta Taksim 1 Mayıs Meydanı’na kısıtlı sayıda kuruluş temsilcinin girişine olanak verildi.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB üyesi sendika ve meslek odalarının temsilcilerinin de aralarında bulunduğu bir kortejle Taksim 1 Mayıs alanına gelinerek Cumhuriyet anıtına 1 Mayıs çelengi konuldu. Genel Başkanımız ve DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kazım Doğan başta olmak üzere sendikamızın temsilcileri de kortejde yerini aldı.
DİSK Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu burada yaptığı konuşmada 1 Mayıs’ın dünyanın dört bir yanındaki sınıf kardeşlerinin umudunu, gelecek düşlerini büyüttüğü, paylaştığı gün olduğunu belirtti. Bir kez daha 1 Mayıs’ın pandeminin yarattığı koşullarda, yasakların gölgesinde 1 Mayıs’ı kutladıklarını söyledi.
Çerkezoğlu konuşmasında satır başlarıyla şunlara değindi;
Yılın 365 günü çalışan işçi sınıfının sadece 1 gün alanlarda, meydanlarda kendi taleplerini dile getirmesine tahammül edemeyenler bu gün Taksim 1 Mayıs meydanı başta olmak üzere her yeri barikatlarla çevirdiler.
Bu barikatlar;
- İktidarın pandemi sürecindeki tercihlerini,
- Binlerce işçinin işten çıkarma yasağı adı altında Kod29 ile tazminatsız, işsizlik ödemesi olmadan işten çıkarılmasını
- Ücretsiz izin dayatmasıyla 3 milyona yakın işçi ve ailesinin günde 50 lirayla yaşamaya mahkum edilmesini
- Hepimizin çalışarak ürettiği milli gelirin sadece yüzde 1’inin yurttaşlara pandemi desteği olarak ayrılmasını
- Tam kapanma adı altında 16 milyon işçinin virüsle burun burana çalışmasını
- Yüzde 50’lere varan kadın işsizliğini, yüzde 40’ları aşan genç işsizliğini, 20’li yaşlarındaki gençlerimizin iş bulma ümidini bile kaybetmesini
- Ev içindeki iş yükü artarken, kadına yönelik şiddet artarken, istihdamdan çekilmek, eve kapanmak zorunda bırakılan kadınları,
- Eşitlik, özgürlük, adalet mücadelesi veren herkese karşı iktidarın kendini ancak yasaklarla, baskılarla sürdürebildiğini anlatıyor.
Bütün güzellikleri yaratan işçilerin Taksim başta olmak üzere her yerde 1 Mayıs’ı kutlaması haktır. Buna tahammülsüzlük kabul edilemez.
1 Mayısı kutlamak isteyenlerin gözaltına alınmasını kınıyoruz, serbest bırakılmasını istiyoruz.
1 Mayıs umuttur, emektir, mücadeledir, direniştir, bu ülkenin çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğidir.
Pandemi ile iflas ettiği bir kez daha ortaya çıkan bu düzenin yerine eşitliğin, özgürlüğün, adaletin, barışın ve kardeşliğin egemen olduğu, üretenlerin yöneten olduğu, emeğin Türkiye’si ve emeğin dünyasını kendi ellerimizle kuracağız.
Çerkezoğlu’nun herkesin 1 Mayıs’ını kutlamasının ardında KESK, TMMOB ve TTB temsilcileri de kısa birer konuşma yaptı.
HUKUKSUZLUĞA KARŞI DİRENEN ANTEP İŞÇİLERİ 1 MAYIS MESAJINI ALANDAN VERDİ
İşverenlerin hukuksuz biçimde uyguladığı, sendikasızlaştırma ve cezalandırma aracına dönüştürdükleri Kod-29 mağduru Güven Boya, Angel Halı ve Yasin Kaplan başta olmak üzere Antep’in dokuma işçileri 1 Mayıs’ta da mesajlarını alandan verdi.
29 Nisan’da Balıklı Parkı önünde toplanan üyelerimiz, buradan yürüyüşle Kırkayak Parkı’na geldi. Gaziantepteki diğer sendika ve meslek odalarının temsilcileriyle bir araya gelen üyelerimiz 1 Mayıs’ta mücadelenin sürdüğünü gösterdiler.
Ortak yapılan 1 Mayıs eyleminin ardından, üyelerimiz Güven Boya önünde ikinci bir etkinlik daha gerçekleştirdi.
This post is also available in: Türkçe