Birleşmiş Milletler ve ILO öncülüğünde dünya genelinde ilk kez yapılan etkinliklerle yaygın bir eşitsizliğe dikkat çekiliyor; cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği. Artık 18 Eylül “Uluslararası Ücret Eşitliği Günü”.
1951 yılında ILO Genel Konferansı’nda kabul edilen 100 sayılı “Eşit Ücret Sözleşmesi” Türkiye tarafından 1967 yılında onaylanmış ve ülkemizde de yürürlüğe girmiştir.
Bu sözleşmeye göre devlet “eşit değerde iş için erkek ve kadın işçiler arasında ücret eşitliği” ilkesini teşvik edecek ve bütün işçilere uygulanmasını sağlayacaktır.
Ne yazık ki sözleşmenin yürürlüğe girdiği yıllardan bu yana ne dünyada ne de ülkemizde ücret eşitliği sağlanamamıştır.
Dünya genelinde ortalama ücretler üzerinden bakıldığında kadınların ücretleri erkeklerin ücretlerinden en az yüzde 16 oranında daha az olmaktadır. (UN Women)
Birleşmiş Milletler, cinsiyete dayalı ücret farklılığının sistematik olduğu görüşündedir. Bu görüş, dünya genelindeki yaşanan deneyimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre; kadınların daha az istihdam edildiği iş alanlarında ücret farkı düşük iken, kadınların daha fazla istihdam edildiği iş alanlarında ücret farkı büyümektedir.
Konfederasyonumuz DİSK ve sendikamız kuruluşlarından beri hem her türlü ayrımcılığa karşı olmuş hem de eşit işe eşit ücret ilkesini savunmuştur.
This post is also available in: Türkçe