Kadınların yaşamın her alanında karşı karşıya kaldığı eşitsizlik ve ayrımcılık Covid-19 döneminde çalışma yaşamında daha da belirgin hale geldi. Kadınların emek piyasasındaki ikincil konumu, eğreti istihdam biçimleri, ücret eşitsizliği, karşı karşıya kaldıkları ayrımcılıklar, karar mekanizmalarından dışlanmaları, yok sayılmaları cinsiyetçi istihdam politikaları işgücü piyasalarındaki toplumsal cinsiyet eşitliğinin belli başlı göstergeleri. Kadınların daha esnek, güvencesiz ve sendikasız çalışmak zorunda bırakıldığı biliniyor.
Tüm dünyada işçilerin işi, geliri ve sağlığı üzerinde büyük tahribat yaratan Covid-19 salgını Türkiye işgücü piyasalarında ciddi sonuçlara yol açmaya devam ediyor. Covid-19 salgını ile birlikte kadınların işgücü piyasalarında yaşadığı eşitsizlikler daha derinleşiyor. Kadın işsizliği ve sosyal güvenlik haklarından yoksun olarak çalışanlar arasında kadınların ağırlığı salgın öncesinde de yüksekti. Covid-19 salgını ile birlikte Türkiye’de kadın istihdamının son derece olumsuz etkileneceğini ve iş, gelir ve güvence açısından var olan eşitsizliklerin kadınları Covid-19’un olumsuz ekonomik ve sosyal etkileri karşısında daha da kırılgan yapacağını söylemek mümkün.
Covid-19’un kadınlar üzerinde yarattığı tahribat işgücü verilerinde net bir biçimde görülmektedir. Türkiye’de Covid-19 ile birlikte kadın işsizliği ve istihdam kaybı daha da vahim bir hal aldı. TÜİK verilerine göre kadınlar işgücü piyasasından daha hızlı çekilmek zorunda kaldı ve kadın istihdamı daha hızlı daraldı. Covid-19 etkisiyle geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 40’ın çok üzerine çıktı. Kadın istihdam oranı yüzde 26’ya geriledi. Kayıt dışı kadın istihdamında ise büyük kayıplar yaşandı.
Kadın işçiler erkek işçilere göre Covid-19’un yıkıcı etkilerine daha fazla maruz kaldı. Covid-19 döneminde kadınların yarısından fazlasının çalışma süreleri azaldı, yüzde 42’si ücret kaybı yaşadı ve çalışma biçimi erkeklere göre daha fazla değişti.
Bu bültende Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) verilerinden yararlanılarak 8 Mart’a özel olarak Covid-19 salgınının kadın işgücü üzerindeki etkileri ele alındı.
TALEP VE ÖNERİLER
- Kadın istihdamın önündeki engellerden olan çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve ev işleri kadının üstünden alacak sosyal politikalar uygulanmalı.
- Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, cinsiyetçi iş bölümüne, ücret eşitsizliğine son verilmeli; güvenceli ve düzenli işler yaratılmalı.
- Salgın döneminde artan kadın işsizliğini azaltacak istihdam politikaları hızla hayata geçirilmeli. Kadınların gelirlerini koruyacak önlemler alınmalı, artan bakım emeği için ekonomik destek ve ebeveyn yardımları sağlanmalı.
- Sendikaların çalışma alanlarına yönelik politikaları oluşturulurken ve hayata geçirilirken toplumsal cinsiyet eşitliği referans alınmalı.
- İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmasına son verilmeli, 6284 sayılı Yasa etkin bir şekilde uygulanmalı.
- ILO’nun 190 sayılı sözleşmesi derhal imzalanmalı, sendikalar bu konuda ortak kampanyalar örgütlemeli.
- Sendikalar yaşamın her alanında kadına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet ve tacizin sonlandırılması için önlemler almalı.
- Sendikalarda, meslek odalarında ve diğer demokratik örgütlerde kadınların karar mekanizmalarında varlığını garanti altına alacak kararlar hayata geçirilmelidir.
Raporun tümüne görüntülemek için tıklayınız.
This post is also available in: Türkçe